Hastane Çantası

1 numara bebito için aldığımız bavula istila ettim tabi ki de çünkü evdeki en ideal çanta buydu başkada çarem yoktu bir hastane çantası için yeni bavul almak gereksiz aslında şöyle çevresini tüllerle süslemeliydik ama neyse bu seferlik böyle olsun diyelim.. :)

2. kez olunca çanta hazırlığı içine koyulacak çoğu şeye " amaaaan boşver diyorum " ya

Canlarım

Merhaba bugüne bir itiraf ile başlayacağım.
ikinci çocuk eskilerinde söylediği gibi ortalıkta büyüyor galiba elbette heyecanlıyım ama ilkinde hissettiklerimi hissetmiyorum tabi daha avantajlı oluyor çünkü daha tecrübeli bir aileye geliyor bakacak olan herkes daha sevgi dolu oluyor daha az hata yapıyor ( yazar burada 2.çocuk olduğunu hatırlar)

ikinci itirafım daha bomba "nargile içmek istiyorum" şu göbeğimle nargile vereceklerini bilsem gider içerim o durumdayım.
çocuğu doğurup nargile cafeye gitmeyi planlayacak kadar krizdeyim.
Aşeriyorum valla napıyım desem mi acaba diye çok düşündüm , İnternetten bile baktım ama nargile aşeren hiç yok kül bile aşermişler , taş aşeren var eeee nargile daha basit ama yok kimse aşermemiş. çok ayıp hamileleri kınıyorum.. neyse napalım artık bekleyeceğiz..

Ömer Asaf paşamız an itibariyle 28. haftasında , 26. haftada 1007 gramdı normale göre biraz tospik sanki bu ay ne durumda bilmiyorum 2 hafta sonra kontrolümüz var.

içeride kesinlikle maç yaptığını düşünüyorum. , tekmeler kuvvetli çok net anlaşılıyor dışarıdan zaten rahatlıkla belli.

daha dirsek , kol , bacak tutamıyorum az daha büyümesi lazım yakalamam için. 

yukarıdaki tulum Gökçe teyzeden alem ya çocuğu kovboy yapacak. :) bol bol dua ediyorum bir an önce çocuğu olur inşallah nargile içemez diye.. :) :)

Nisa Duru'm ise bir kardeş sevdasında az önce uyurken ağlayarak uyudu yine çünkü o doğduğunda ya kardeşine bakamazsaymış gibi dertlerimiz var.

Doğduğunda her işini kendisi yapmak istiyor bazen seviniyorum bazen de acaba doğunca bu ne be alın şunu sürekli ağlıyor uyuyor diye sıkılır mı diye de düşünüyorum.. 

göreceğiz bakalım.

bir sonraki yazım ne zaman olur bilmiyorum.

ama siz iki küçük kardeşi çok seviyorum.. 

Ömer Asaf Geliyoooor

Selam,

Bir önceki yazımda bunda da gün gün yazmak istiyorum demişim "maşallah" 23. hafta ile yeniden geldim az daha beklesem doğumu yazacakmışım... Bir de oğlum olacak Allah'ın izniyle.. İsmi de Ömer Asaf :)

Bir küçük hokka burun daha dünyaya gelecek galiba böbrek için gittiğim doktor rahatsızlığımı bıraktı bu miniğin burnunu inceledi sürekli.. 

Son yazımdan sonra derenin altından çok sular akmış kısa özet geçmek en iyisi..

Bulantılarım geçti.. geçmese miydi acaba diyorum bazen çok yiyorum.. genelde hep abur cubur pis şeyler kızımda bunların hiç birisini yemedim 2. çocuk rahatlığı diyelim.. 

60 ile başlamıştım 64 kg şuanda aya göre normal olsa da bulantıdan verdiğim kiloları aldığım için pekte iyi değil. 

Ayrıntılı ultrasona gittik oğlumuzun güzelliğini gördük 503 gram 24 cm boyunca bir delikanlı kuzum. Doktor adı vermeyim nedense bize bebeğin down sendromlu olabileceğini söyledi sebebi de burnu küçükmüş bide ensede çıkması gereken değer 5,75 çıktı 6 sınırmış.

Allah bilir dedik çıktık ne verirse kabul doktor hakkında çok kötü düşünmek istemiyorum.

Hesaplamalara göre 5,5 aylık hamileyim karnım yine fena uçuyor..

hareketleri artık çok güzel dışarıdan bile izlenebiliyor hamilelik çok keyifli değil ama kanama olduktan sonra bir süre yattım şimdi de merdiven çıkamıyorum çok fazla yürüyemiyorum gerçekten bunaltıcı ikinci hamilelik hiçte öyle elinin ucu ile geçmiyormuş.

Evet haftalar nasıl geçiyor anlamıyorum gerçekten 

itiraf ediyorum daha oğluma kendim bir şey almadım. 2 badi dışında :)

kızımda hiçte öyle değildim. bu haftalarda neredeyse alışveriş bitmişti şimdi hastane çıkışı falan var onu da yine ananesi aldı işte :) 1-2 badisi var heeee bide iki bayramdır ablası bayram paraları ile bir şeyler almak istiyor bende bahane ile eksikleri aldırıyorum. 

Ablan olacak kocakarı seni çok kötü bekliyor yavrum.

öyle sakin , huzurlu bir dünyaya geleceğini sanma gelse de kucağıma alsam , sallasam uyutsam , sevsem diye günlerin geçmesini bekliyor

bende seviniyorum ilk 1 ay sürekli uyuyacaksın nasılsa pek anlamazsın..

hatta ciddi ciddi ablana baktırmayı düşünüyorum ama dur bakalım sling aldı çiğdem teyzen sana onla bağlarım ablana seni valla zevkle gezdirir evin içinde :) :)

çevremdeki herkes oda yapacak mısın diyor ? 

yoooo yapmayacağım üzgünüm...

ablanın küçük beşiğinde yatacaksın..

zaten ablan kesinlikle benim odamda yatacak diyor..

gece ağlarsa alırım yanıma diyor..

karnı acıkırsa çağırırım seni diyor..

sen rahat uyu yeter yani şekerim. :)

aklımda hep aynı cümle 

* tek çocuk hiç çocuk iki çocuk çok çocuk*

dur bakalım hayırlısı :)

Kullanım Kolaylığı ve Estetik Bir Arada

Derin dondurucuların faydalarını anlatarak zamanınızı almayacağım, uzun süreli gıda depolama için başka bir seçeneğin olmadığını zaten biliyorsunuzdur. Henüz bilmiyorsanız da, bu yılki Kurban Bayramı’nda öğreneceksiniz zira etleriniz buzdolabı içerisinde en fazla bir hafta dayanacak! Yani ister et, isterse de diğer gıdalar için uzun süreli depolama yapmak istiyorsanız, bir derin dondurucu kullanmanız gerekiyor. Bu bakımdan iki seçeneğiniz var: yatay ve dikey derin dondurucu modelleri. Yatay olanlar bir sandığı andırıyor ve kapakları üst kısımda yer alıyor. Dikey olanlar ise aynı bir buzdolabı gibi: Kapakları ön kısımlarında bulunuyor ve (isminden de tahmin edebileceğiniz gibi) dik şekilde kullanılıyorlar. Ben, tercihimi dikey derin dondurucu modellerinden, hatta daha net söyleyecek olursak, UED 5170 DTK A++ modelinden yana kullandım.

                                                               
Neden derseniz, her şeyden önce Uğur Soğutma markası güven veriyor. 60 yılı aşkın bir süredir derin dondurucu üretiyorlar ve bu nedenle benzersiz bir uzmanlıkları bulunuyor. Unutmayın, bu cihazları on yıllar boyunca kullanmak için alıyorsunuz ve he sağlamlıkları, hem de servis ağlarının yaygınlığı önem taşıyor. Uğur Soğutma, her iki bakımdan da beklentilerimi fazlasıyla karşılıyor. Gelelim tasarıma: UED 5170 DTK A++, dikey bir derin dondurucu modeli. Ben bu tasarımı seviyorum zira kullanması daha pratik geliyor: Aynı bir buzdolabı gibi rahatça kullanabiliyor, hatta buzdolabının yanına koyarak uyumlu ve estetik bir görünüm elde edebiliyorsunuz (ben öyle yaptım, tavsiye ederim).

UED 5170 DTK A++ yalnızca 46 kilo, yani kimseyi çağırmama gerek kalmadan bir köşeden diğerine kolayca taşıyabiliyorum. İç hacmi 170 litre, sadece benim değil, komşularımın gıdalarını bile depolamaya yetiyor! A ++ enerji sınıfında olduğu için, neredeyse hiç elektrik harcamıyor. En sevdiğim özelliği de, elektrik kesintilerinde bile içindekileri 15 saat boyunca korumaya devam edebilmesi oldu. Sık sık kesinti yaşanan bir yerde oturuyorsanız, emin olun bu özellik çok işinize yarayacak. Satın almak için https://satis.ugur.com.tr/item/ued-5170-dtk-a/100028 adresini kullanmanızı tavsiye ederim, peşin fiyatına 12 taksit yaptırarak kredi kartınızla alabiliyorsunuz. Geniş iç hacimli, dayanıklı, pratik ve uygun fiyatlı bir derin dondurucu arıyorsanız, UED 5170 DTK A++ modelini gönül rahatlığı ile tavsiye ediyorum.
                                     
Bir boomads advertorial içeriğidir.

İkinci gebelik / 2. Ay bitti

Selam bugün 9. Haftamız ile buradayız. Kızımda zevkle gün gün yazdığım detayları bunda da yazmak istiyorum. Üzerinden 3 yıl geçmiş şimdi baştan dönüyorum bakıyorum hem gülüyorum hem bazen duygulanıyorum , ayni sıklıkta olmasa bile yine böyle arada yazarım işte.




Küçüğüm abla olmaya çok meraklı zaten 1 yıldır kardeş deyip duruyordu. Hemen hemen her günümüzün ne zaman geleceği , nasıl bakacağı , nasıl seveceği ile geçiyor.
Hem abva (abla) hemde küçük anne olcak şimdiden belli , karnındayken bile sana müdahale edebiliyor. Şunu ye anne çünkü karnında kardeşim var diyor sürekli ah bide yiyebilsem:

7. Hafta ile başlayan kusma, bulantı devam öyle ilk gebelik gibi böööök gaaaak gezmiyorum elbette daha iyiyim. Bulantı sık tabi soğan görmek kokusunu duymak tahammülüm yok he bide yumurta kaçacak yer arıyorum!! İlk zamanlar daha beterdim tansiyon yerlerde falan geziyordum toparlıyorum sanki inşallah bir anda yeniden hortlamaz.
Doktorumu değiştirdim Osman bey hala aklında itiraf etmeyelim ama hastane facia 1 kes muayeneye gittim dayanamadım Doğum falan düşünemedim bide özel sigorta işi de aklımı çeldi:
Medical park Ayşegül Sofuoğlu hanıma gidiyorum. Klasik Osman Batur internet yaz hakkında kısmında belli başlı şeyler neyse gittikçe ben merak edenler için yazarım napalım 😁
Şunu söyleyim kendisi çok tatlı böyle anne şefkatli bir kadın beklemekten sıkılmam , benim vaktim var derseniz gidin derim .

Bu arada hamileyim dediğim herkesten "ay inşallah erkektir " yorumu alıyorum kimse demiyor ne istiyorsun diye . Biz Türk toplumu malum yani.
Ben ikisinden birisini istiyorum zaten başka da şansım yok
Kız olsun istiyorum çünkü hep bir de kız kardeşim olsa dedim şöyle "getirin mazlumu" gibi her işe koşacak , gel git dedim mi dibinde bitecek falan ondan kızım olsun istiyorum.
Erkek olursa da farklı bilmiyorum bir kız kadar zevkli mi. Kızımı götürdüğüm çocuk doktorum bir gün oğlun olursa çocuğu gerizekalı zannetme kızın ileriden gidiyor demişti aklıma hep o geliyor.
Bugün çin ve Rus takvimine baktım. Orası bile emin değil Çin kız diyor Rus erkek 😁
Haziran sonunda kontrole gideceğiz belki öğreniriz belli mi olur.

Bide hamile olduğumu son kontrole anladım baktım bir şey solucan gibi oynuyor.
12. Hafta da gideceğimizde iyice belirgin olur herhalde.
Her kontrole Nisa Duru ile gidiyoruz dikkatli dikkatli izliyor yavrum seviyor

Temmuz 9 da tatile gidiyoruz bizim çocuklar pek seviyor tatili Buda peşimizi bırakmadı aynı zamanlarda Nisa Duru ile de tatile gitmiştik inşallah yine eğlenceli geçer.

Nisa Duru abla olacak

Selam içimde büyüyen minik panda ,
Bugün tahmini 4 haftalık falansın. Belki daha büyük hiç bilmiyorum bilmek içinde doktora bile gitmek istemeyen bir anneye sahipsin. Allah başka dert vermesin , 
ana işte atsan atılmaz satsan satılmaz :)

dün öğrendim hamile olduğumu öyle ablanda olduğu gibi kendimi havalara atmadım tabi
annen pilatese gidecekti , ablanı ananene bıraktık içimden dedim ki 
boşver pilatesi git nargile içmeye mis gibi.. ama dedim dur bir test alalım yapalım.. 
zaten hazırda bekliyormuşsunuz pat diye "çift çizgi " sakince oradan çıktım Gökçe teyzenle medicalpark hastanesine kan testi yaptırmaya. 590 kan değeri çıkınca güzelce döndük eve.
sonra baban ,sonra ablan ve ananen sonra babanne,halalar,dayılar.
üzgünüm.. bu kez öyle videolar , sarılmalar yoktu ikinci çocuk olmanın sakinliği diyelim :)

ikinci çocuk olunca bazı şeyler daha basit oluyormuş öğrenmiş oldum. 
şimdi buradaki eski resimlerime baktım 2 aylıkken top gibi karnım varmış benim şimdiden en az 5  aylık gibi göbeğim var maşallah.. bak hamileliğin en güzel yanı göbek değil o bebek diyebileceğim mesela :)
ablan benden çok heyecanlı ilk gece sarılıp durdu kardeşim kardeşim deyip sürekli seninle konuştu ileride saç başa birbirinize girerseniz aslında seni çok sevdiğini bil diye yazıyorum. 
mesela ablan olmasa varlığından bir haberim :) unutuyorum hamile olduğumu..

Evet ikinci çocuk olarak ikinci planda olacaksın. belki her ay çekilmiş hamilelik resimlerimiz olmayacak , belki böyle her hafta yazamayacağım ( muhtelemelen ) 
ama evde heyecanla seni bekleyen gelse de kucağımdan hiç indirmesem , ağlarsa ben ona ninni söylerim diyen eh biraz canını yakan belki biraz fazla bir ablan var.

Hayata 1-0 önde geleceksin.
Hoşgel , sağlıkla gel.

Biz neredeyiz.

Merhaba canımcım , 
3 yaş sonrasında pek vakit bulamamışım anlaşılan , aslında geceleri sık sık düşündüm bak şunu da yazayım .. dur bunu da hatırlatmaya koyayım 3 ayımızı hiç anlatmadan geçmişiz. nerelere gittik..neler gördük hiç yazamadım.. malum en çok bu anıları unutmaktan korkuyorum.. 

Mesela ilk detayımıza gelelim. 
Nisa Duru'm artık kendi yatağında yatıyor.. şaka değil.. üstelik önceden biberondan süt içerdi şimdi bardaktan süt içiyor. odasına ne alaka bilmiyorum pepeli bir lamba aldık kendisi seçti artık herşeyi kendisi seçiyor. birlikte yatıyoruz yatağımıza önce kendi seçtiği kitabını okuyoruz beraber , kitaplarımızı da uzun uzun yazmak isterim.. isimlerini söyleyelim şimdilik ..
(arkadaşım veteriner hekim , ben herkesle gitmem ki , öfkemle nasıl başa çıkabilirim.. )aslında bu kitaplar +5yaş  ama biz içinden dersler çıkardık tabi her zaman öyle ince ince okumuyorum bazende kitabın resimlerini konuşturuyorum anlayacağı dilde anlatmaya çalışıyorum.. 

işte böyle.. bizde her evli çift gibi artık yatak odasını ikimiz kullanıyoruz.. eee kolay değil 3 yıldır bir fiil beraber yattık. hiç yatmasaydık diyemeyeceğim. o mis koku ile yatmak çok başka.. sabah uyanınca bazen yine yanımızda oluyorsun ama olsun buna razıyım.. 
beklediğimden kolay büyüyorsun miniğim.. biberonu bile 1 günde bıraktık çok net hatırlıyorum biberon yok diye yarı yoldan dönmelerimizi.. 

artık oyunlarımızda biraz gerçekçi.. evciliğin dibine vuruyoruz beraber aklımda biraz daha var aktivite gönül ister hepsini tek tek paylaşmak ama olmuyr işte. 

Doktor oyunu buda ufaktan bir ameliyathane kurduk :) 

tabi bol bol parka gidiyoruz ,piknik yapıyoruz , eğleniyoruz.

yaz gelse tadını daha çok çıkartacağız ama napalım işte havalar ısındıkça atıyoruz kendimizi sokağa

bundan sonra bizi evde görene aşk olsun..

3 yaşında bir prenses büyüyor.

hemde nasıl büyüyor.. hızlı..öfkeli..sinirimizi anlatmam mümkün değil..

artık ne duysa kapıyor. kendine özgü arkadaşları var mesela. 

bu yazıyı yazarken ben ravza ve yüsra diye arkadaşlarını bize davet etti.

onlarla oynuyor yanıma bile gelmiyor normalde olsa günde 1000 kez "anne" diyen çocuk

şimdi ben evde yokmuşum gibi oyunlar oynuyor..

bazen sabrımı fena zorluyor , fırlatıp atasım geliyor.

böyle olan her anda sarıl bana anne diyerek içimi yumuşatıyor.

evet çok kızıyorum..bazen bağırıyorum sana.. yaptığın her hatayı tepkimi belli ederek gösteriyorum.

biliyorum.

hala atarlı bir kızsın çok çocuk olan yere gittiğimizde takip etmek zorunda kalıyorum

her an ne yapacağını bilemiyorum.

birisine sinirlendiğinde tepkini vurarak , ısırarak gösterebiliyorsun mesela. 

böyle işte tatlım.

görüşürüz. 

Nisa Duru 3 Yaşında

Merhaba,

3 yaşında kızı olan bir anne konuşuyor ; tükürdüğüm tüm her şeyi yine yuttum şekil a  

ben galiba artık büyük konuşmamayı öğrenmeliyim. kızıma belli ki her yıl güzel bir doğum günü yapacağım üstelik hiçte pişman değilim.. :)

Bu yıl aklının biraz daha ermesi ile beraber birlikte planlayıp , düzenledik.

aylar öncesinden doğum gününde ne yapalım dediğimde  prenses olmak istedin , doğum günün yaklaşınca "arkadaşlarım olsun sadece " demeye başladın

Bizde önce salı akşam sonra cumartesi öğlen olmak üzere

 2 gün kutladık. 

amaaaaan kızım doğmuş 40 gün 40 gece olsa ne olacak. :) seneye salon kapatacağız demek istiyorum belki daha sade kutlarız.. 

Gelelim benim minik pandama

Saatten de belli olacağı gibi biz deli bir anne babayız.

tamam belki baba deli değildir ama içimde deli birisi var yoksa gecenin bir vakti ertesi gün işe gidecek adamı ne diye ayakta tutayım :)

o gece karnımın gurultusundan ikimizde rahatsız olduk. ben kendi doğum günümde böyle hissetmiyorum.

3*4 yıla 23 Nisan gösterisi falan yapsan yeminle gece uyumam , tuvaletten falanda çıkamam herhal :)

benim planım  geceden süsleyip sabah uyanır uyanmaz evi böyle süslü görünce ki halini videoya çekmekti. 

ama sabaha anane*dede elinde bir kuş ile gelince süsler falan umurunda olmadı. hatta bakmadın bile :)

üstüne bide akşama sadece aile büyüklerinin geleceğini duyduğunda resmen çıldırdın. 

oje sürelim hadi deyince normale döndük. 

ilk kez olmasa da böyle uzun süreli ilk oje deneyimin.

ilk başta prenses olacak demiştim. fakat ani bir karar ile assolist olmaya karar verdik. :) 

Birlikte gidip kıyafet seçtiğimizde buna karar verdin kötü değil tabi ki ağzını yediğim ya. 

Eski resimlere bakınca anladım ki benim kız doğum günü olayını pek ciddiye almıyor yüzündeki ifadeden de belli. poz verişlere kurban.

Canım kuşumuz PATİ 

bizimle ne kadar ömrün var bilmiyorum , biliyoruz seni çok sıkıyoruz ama napalım. 

dua et benim gibi birisi de yanında yoksa bu cimcime seni alır oyuncak gibi oynar.

Doğum günümüze gelen paşamız kızımın gelecekteki kankisi Aybars sık sık kavga etseniz bile 2 sn geçmeden eski halinize dönmenize biz çok gülüyoruz. 

bir an bakıyoruz yerde saç başa girmişler , aynı anda ayağa kalkıp hadi oyun oynayalım diyebiliyorsunuz valla yalan değil. 

En iyi resmi sona saklayım dedim. 

şunu yaptım.bunu yaptım.böyle süsledim falan diyorum kızım.

arkamda desteğini hiç eksik etmeyen senin için benden çok yorulan uğraşan birisi daha var oda ananen. 

senin ne kadar sevdiğini , aranızdaki ilişkiyi günlüğümde yazıyorum büyüdüğünde okuyacaksın. 

*Her yaşında bir başka güzel,terbiyeli,şirinsin.

Dilerim hiç bir yaşında da üzülmez üzmezsin. 

Ev Hanımı mood on

Selaaaaaam,
Taaaaa uzaktan evden sesleniyorum size çocuğunu , kocasını uyutmuş.
son kez mutfağa gidip bakmış kalan 2-3 bardağı durulamış o meşhur sarı bezi lavabonun önüne uzunlamasına sermiş mutfakta iş bitmiş imajını vermiş bir ev hanımı..

Salona geçerken de 2si1arada kahvesini yapmış oturmuş öyle işte, en çokta işyerinde içtiğim lattelere üzülüyorum ah bileydim son 3/4 bardak daha fondip yapmaz mıydım o kahve çekirdeklerini ceplerime doldurmaz mıydım.

Şaka bir yana 1 ay oldu ev hanımlığına terfi edeli.Ne mi yapıyorum?
maşallah diyelim sık sık misafir ağırlıyorum gelen giden eksik değil sayelerinde 2 kg aldım Allah beni kahretmeye. çok üzgünüm durdurtmuyorum kendimi kekler, börekler
tabi misafir gelmese de malum her yanımız kar kıyamet kızım paso kek yapalım nooolyt anne diyor
ana yüreği dayanmıyor çırpıveriyorum iki dakikada.

2 bidon çamaşır suyunu bitirdim. evi resmen bok götürmüş getiren yok.
pazartesi günleri resmî temizlik günüm mesela dip köşe temizlerim tabi bunlr yaza kadar
yazın kahvaltı sonrası kendimi sokaklara atacağım kesin.

çamaşır suyu demişken elimi anlatmaya kelime bulamıyorum.
gittikçe anneme benziyorum diyordum hatta ellerinden bahsediyordum ya benim annem ne çok iş yapıyormuş oğlum!! 1 ayda bu hale geldiyse ellerim 1 sene de delinir falan herhalde
bugün hiç elimi sokmayacağım suya dediğin gün dizleri bükmüş elimde kocamın atleti ( çok güzel yer siler ) yerleri silerken , bezi sıkarken buluyorum. günde 2-3 kez mutlaka krem sürüyorum bana mısjn demiyor üstelik.

çamaşır yıka , ütü yap günler geçiyor ama,
en sevmediğim şey pardon ütü yapmaktan sonra en sevmediğin şey olan bulaşık makinesi yerleştirme  işini çok sık yapar oldum resmen mutsuzum..

Bir yandan da #nisaduru3yaşında dememize çok az kaldı
benim yer elmam büyüdü valla çok şükür.
sabah 8 de uyandırdığımdan yavrum 10:30 dedi mi uyuyor. her sabah uyandırırken valla zevk alıyorum o uyutmadığı zombi gibi işe gittiğim gecelerin intikamı bebeğin.
sende ilerde çocuğuna yaparsın kızım anana kızma ..

Böyle işte günler resmen akıp geçiyor.
kızım mutlu ben ondan da mutlu.