nisaduruannesi. Blogger tarafından desteklenmektedir.

27 Ağustos 2014 Çarşamba

BENDEKI BÜYÜK DEGISIM.


Bir zamanlar hafta sonu benim için en 1'er 2'şer kafa nargile içmek sabaha kadar okey oynamak ve ertesi günü uyanmaya çalışarak geçirmek demekti. Simdi sokakta yürürken diğer anne adaylari yada yeni anneler ile selamlaşmak oyun parklarında salıncak sallarken diğer ebeveyinler le kibarca selamlaşmak, islak mendil paylaşmak ve ‘sizinki kaç aylık?’ sorularına otomatik yanıtlar vermek demek.
Bir zamanlar günde iki film seyreder, seyredemediklerimi güzelce listeler, sıraya koyardım. Simdi kızım uyuduktan sonra seyretmeye niyetlendiğimiz filmin daha jeneriğinde dünyanın en derin uykusuna dalarken yaptığım tek liste marketten alınacaklar listesi.
Bir zamanlar bütün paramı ayakkabılara, kitaplara, dergilere,  yatırırdım. Şimdi çıtçıtlı, yüzde yüz pamuklu zıbın koleksiyonum var.
Bir zamanlar eşimle kafamıza estiği zaman istediğimiz yere istediğimiz gibi giderdik. Şimdi evden bakkala iki bavulla üç saatte ancak gidiyoruz.
Bir zamanlar en büyük zevklerimden biri televizyon karşısında dünyanın en kötü programları arasında zap yapıp göbeğimi kaşıyarak yatmaktı. Şimdi Baby tv’de sürekli aynı işi yapan ‘İşçi Fareler’ favorim.
Bir zamanlar açardım müziği sonuna kadar, hoplaya zıplaya dinlerdim. Şimdi ‘Kafam kaldırmıyor’
Bir zamanlar eşimle mekan zaman fark etmeden 'keyfimize bakardık'(!) şimdi çok daha stratejik düşünmek, kararlaştırdığımız zamana ve mekana ‘riayet etmek’ durumundayız.
Bir zamanlar İstanbul’da en çok Beyoğlu’nu severdim, şimdilerde favorim sütlüce Parkı.
Bir zamanlar Burger King’den beslenirdik, şimdi organik değilse ‘yassah hemşerim’.
Bir zamanlar çok sinirliydim, kavga etmek en büyük becerilerimden biriydi. Şimdi kavga etmeye ‘zamanım yok.’ Zamanım olsa da ‘halim yok’.
Bir zamanlar kadınlardan pek hoşlanmazdım, muhabbetleri sarmazdı. Şimdi yavaş yavaş kadınları anlarken kadın olmanın nasıl güzel bir ayrıcalık olduğunu da anlamaya başladım. Kadınların o güzel dünyasına nihayet girdim, her yeni tanıdığım kadında büyüdüm.
Bir zamanlar mutlu olmak için bir şeyler başarmak gerekiyordu. Şimdi tuvalet kapısını kapatıp işimi halledersem mutlu hissediyorum. 
Bir zamanlar sanki eksiktim. Ne kadar film izlesem, kitap okusam dolmuyodu kalbim. Şimdi kızım'ın sebze çorbası yaparken hiç olmadığım kadar ‘tamam’ım.
Bir zamanlar bütün günler birbirinin aynıydı. Şimdi her gün değişim, sürpriz, yenilik ve büyümek demek. Bırakın günü, saatler bile birbirinin aynı değil.
Bir zamanlar yolda yürürken gözüm omuz hizasından aşağısını görmezdi. Etraftaki veletlerin farkında bile değildim. Şimdi sanki bütün çocuklarda benim çocuğumun, benim çocuğumda da bütün çocukların yüzü var.
Bir zamanlar yollarda ağlayan bebekler kabusumdu. Şimdi ‘Ah canım, ortamdan falan rahatsiz oldu herhalde. Annesine söylesem mi emzirse yada ilgisini dagitsa ?’ gibi üzerime vazife olmayan işlerin peşindeyim.
Bir zamanlar çayır, çimen, ot, börtü böcekten nefret ederdim. ‘Ben metropol insanıyım yea’ derdim şişinerek. Şimdi bu yaştan sonra çiçek topluyorum, çimenlere ilk kez görüyormuş gibi bakıyorum, karıncaları takdir ediyorum.
Bir zamanlar beyimle iki başımıza yaşar giderdik. Şimdi bana bu yazıyı 15 kere baştan yazdıran bir cüceyle büyüüük bir aileyiz.
Artık fırtınalar estirmiyorum. Büyük lafların, büyük vaadlerin, büyük başarıların kıymeti yok gözümde. Kumarım yok, kavga etmem. Her gece barlara gitmem. Artık evdeki yemek kokusunu seven ve battaniye ören biriyim ben.

0 yorum on "BENDEKI BÜYÜK DEGISIM."

Yorum Gönder

Bloguma Göstermiş Olduğunuz İlgiden Dolayı Teşekkür Ederim...