nisaduruannesi. Blogger tarafından desteklenmektedir.

29 Ağustos 2013 Perşembe

SENİ SEVİYOR-UZ

0 yorum





Kim demiş böyle güzel şeyler sadece özel günler de gelir diye 
bizi düşünen bizim için bir şeyler yapan birisi var .. seni çok seviyoru- ZZZZ 

28 Ağustos 2013 Çarşamba

17-18. HAFTA YETENEKLERİM GELİŞİYOR

0 yorum


Bu hafta artık bende buradayım heeeeyyy !!! diyorsun farkındayım.
Hala deli gibi enerjiye sahibim ne olursun bitmesin kendimi çok rahat hissediyorum böyle..
Kilo alımım bu haftalardan sonra hızla ilerleyebilir buna inanıyorum çünkü eskisine göre daha sık yemeye başladım.

Hamileliğin klasiği olan baş dönmesi bende bu sıralar çok fazla türk filmi çeksem rol yapmama gerek yok.
kulak tıkanması ve burun tıkanması neredeyse hergün yaşıyorum.

Bu haftalarda sanırım artık seni daha iyi hissetmeye başladım , ama kendimi deli gibi hissediyorum hareket ettiğin anda yaptığım işi bırakıp seni dinliyorum. bazen içimde kayan bir balon gibi bazen ise minik pıt pıt atışlar daha net hissetmek istiyorum ...



Ve sen ,

* Bu hafta geldiğinde güzel yaşamak için tüm yeteneklerini geliştiriyorsun.
* Kalbi bu hafta itibari ile beyni yönetiyor.
* Sanırım artık bizi daha iyi duyuyorsun şimdiden senin için ne yapabilirim diye düşünmeye başladım bile :D

LCW OUTLET ALIŞVERİŞ

0 yorum
Söz konusu kıyafet ise üstüne bir de indirim geliyor ve başlığı da outlet ise tutmayın beni

İlk kez LCW den alışveriş yaptım daha önce bir kaç kez sepeti doldurdum sonra vazgeçtim bu kez sonuna geldik ve aldık 


minik kuşum için hep yenidoğan , 1-3 yada 3-6 aylık alışveriş yaptık 
bu kez 6-9 aylık alışveriş yaptım temmuz ayına gelince inşallah kısmetse bu cicilerimizi giyeceğiz. 

fiyatı ise 11,90 tabiki outlet 

27 Ağustos 2013 Salı

HAMİLEYKEN KARIN ÇATLAKLARI

1 yorum
Bu sıralar en çok aklıma takılan soru ?
acaba çatlaklarım olacak mı ? yada çatlaklara en doğal ne iyi gelir 

kim böyle bir görüntüyü ister yada ömür boyu bununla beraber yaşamak.. 



Karın çatakları genellikle son 3-4 ayda yavaş yavaş ortaya çıkarlar. Ancak bazı zamanlar son 3-4 haftaya kadar görülmeyip daha sonra belirebilirler. 
   
    anladığım kadarı ile son saniyeye kadar bile risk var 


Genetik dışında karın çatlakları için bir diğer risk faktörü de ani ve fazla kilo artışıdır. Hızla büyüyen karın ciltte gerilmeye ve elestikiyet kaybına neden olarak çatlak oluşumunu sağlayabilir. Bu nedenle dengeli ve ideal sınırlarda kilo alımı çatlak oluşumunu bir ölçüde engelleyebilir. 

    18. haftamdayım hala gram üzerinden gidiyorum 


Duş sırasında karnın yumuşak bir sünger ya da fırça yardımı ile dairesel hareketler ile masaj yapar şekilde ovalanması da ciltteki kan dolaşımını hızlandırarak elastikliğinin korunmasına yardımcı olabilir.

    ilk kez duydum hemen deneyeceğim belki faydası olur 


Aile öyküsü ve genetik yatkınlık çatlakların ortaya çıkmasında önemlidir. Anneniz ya da kızkardeşlerinizde varsa büyük olasılıkla sizde de görülecektir. 

    annem de hiç çatlak yok sevinmeli miyim ?

Beslenme durumu. Yeterli miktarda sıvı alan ve dengeli beslenen kadınlarda daha az ve daha hafif şiddette çatlak olduğunu unutmayın 



    bidonla içeceğim neredeyse inşallah faydasını görürürüm 


şuanda çatlaklar için bebek yağı ve acıbadem sütü kullanıyorum. 


BU YAZILARDAN CİCİLERDE BANA AİT KİMSE SAHİP ÇIKMASIN

2 yorum
bu kez yine ben yazacağım. Tabi annemin elini kullanarak :)
başlıktan az çok anlamışsınızdır demek istediğimi kimse beğenip te bana ver demesin hepsi ama hepsi benim.. Siz sadece bakabilirsiniz sevebilirsiniz çok isterseniz gelip üzerimde görebilirsiniz o kadar... :)




Böyle çerçeve almışlar bana zavallım babam şimdiden anlayabiliyorum onu şimdi her gün bir resim çekecek sonra acaba onu mu koysak bunu diye beyninin etini yiyecek annem biliyorum geliyim de ben seni kurtarır güzel pozlar veririm

 * hellobaby 'den aldık 60 TL'ye 





kış ayında gelecek olmama rağmen bunlar benim ilk çoraplarım :)



artık doğabilirim sanırım hastane çıkışım bile tamamdır 
çok pembe olsun istemedi bizim anne

10 lu hastane çıkışı ( önlük , iç zıbın , askılı çıtçıtlı badi , alt pijama , üst takım , eldiven , patik , battaniye , atlet , ağız mendili )

 * hellobaby 70 TL


bunlarda teyzelerimi kıskandıran bandanalarım :D


ortodontik emzik ilk aylarda benim için en uygunu buymuş öyle diyor bizim anne. bide buna kutu almış nasıl fırlatacağımı düşünmüyor tabi. 




bu ikisini de babam aldı ona kalsa oooo daha neler alacak (: bana alışveriş yaparken bu adam kendinden geçiyor ya.


öyle rahat ki bu ya annemin resmen dibi düştü... 
zaten ne varsa bu anane de var üşümeyim diye giyeceklerimi de o aldı bunu da annem hep gereksiz şeyler düşünüyor ona kalsa yerde yatıracak beni. 



tabi babamın da hakkını yememem lazım rahatım için bu ikisi elinden ne geliyorsa yapıyor işte 

 * sepet ve bebek arabamız ise unkapanı saraçhaneden 
bebek arabamız üstkattan 550 TL genelde fiyatlar değişmiyor
sepetimiz ise 430 TL ye yatak kısmını aşağı indirdiğimiz de en az 8 ay yada 1 yaşına kadar yatabilir tabi yatmak ister mi bilmiyorum







23 Ağustos 2013 Cuma

KIZIMA

0 yorum


Canım Kızım;

Meğer sanaymış yolculuğum.
Birgün kendime neden yaşadığımı sordum;
Bir anlamı olmalıydı başımdan geçen onca şeyin;
Bir karşılığım olmalıydı hayatta.
Bu soruyu sorduğumda kendime yirmi üç yasındaydım.
Ellerim yaslanmamıştı henüz
Ama soluk soluğa kalmış yorgun bir çocuktum,
Bildiğim her şeyden,
Herkesten uzaktaydım..
Yalnızlık, yabancılık, haksızlık,dünya kederleri
Bir olup yüklenmişlerdi bir gece kalbime.
Balkona çıktım,
Dördüncü kattaydım.
Soğuk bir kıs gecesiydi.
Demirleri tuttum caddeyi seyrettim ağlayarak.
Göreceksin insan nasıl acır kendine böyle anlarda...
Yüz yirmi dokuz numaralı otobüs geçiyordu
Ve bir kız köşedeki benzinciden çıkmış;
Elinde bira şişesi ağlıyordu,
Uzundu sacları.
Kaldırıma oturdu
Elindeki bira şişesini karşısındaki saat kulesine fırlattı.
Saat oniki'ye on vardı ve belli ki ikimizinde canı çok yanmaktaydı...
Annem geldi aklıma
Bir Pazar dönüşü elimi avucunun içinde kavrayışı ve bana doğumumu anlatısı.
Yalnızmış sancıları geldiğinde;
Çok korkmuş ya başaramazsa diye.
Balkona çıkmış
İnsanları seyretmiş başka kadınlarda çekti bu sancıyı diyerek
Ve başka insanların acılarından güç alarak doğuma girmiş.
Doğduğumda yaptığı ilk şey saate bakmak olmuş.
Saat öğlen oniki'ye on varmış.
İşte böyle demiştim kendi kendime;
Buraya kadarmış.
Sonra çilekli pastayı,
Çaldığım vişneleri,
Limonlu dondurmayı ne çok sevdiğimi düşündüm.
Saclarımı uzatacaktım,
Para biriktirip yollara çıkacaktım
Ve bir daha hiç yirmi üç yaşında olmayacaktım.
Büyük kararlardan önce mutlaka bir gece beklemeli
Eğer sabah aynıysa her şey,
O zaman düşünmeli bitirmeyi bir hikayeyi..
Ertesi gün güneşli bir sabahtı;
Çoktan düşmüştü ruhumun ve kederimin ateşi... 
O günden sonra neler oldu bir bilsen...
Sana anlatacak o kadar çok şeyim var ki.
Çok korkuyorum severmisin acaba beni?
İyi bir anne olabilecek miyim?
Koruyabilecek miyim seni?
Kalbimde ve zihnimde biriktirdiklerimi eksiksiz iletebilecek miyim sana?
Takvimler bir kış çocuğu olacağını söylüyor.
Annende baharda doğmuş bir bebekti.
Bu mevsim hüzünlüdür kızım ve çok sever güneşi.
Şu anda minicik tekmelerinle ben burdayım diyorsun.
Gelişine az kaldı...
Seni sevinçle beklerken odanı hazırlıyoruz hevesle.
Ama ne yazık ki odan kadar sessiz ve özenli bir ülkeye gelmiyorsun.
İsterdim ki benim gördüklerime sen şahit olma ama onlar sana bile yetişti.
Geleceği zamanı kendi seçen biri olarak güçlü
Ve bendende önde olacağını biliyorum.
Umarım sende seversin karıncaları,kedileri ve kelebekleri.
Ben babasını çok seven bir çocuktum...
Dilerim sen ayrı kalmazsın seni sevinçle bekleyen babandan....
Anneler ve babalar tanıyacaksın bizden başka.
Oğluna söz verdiği bisikleti alamadığında,
Notalarla oğlunun adını yazan,
Bıyıklı yorgun babaları,
Ya da kendi giyemediği mavi yirmi üç nisan elbisesini
Sabaha dek uyumadan kızına diken anneleri,
Sonra kendinden başkasını düşünmeyenleri,
Kendi öfkesinde boğulanları
Ve yalancıları tanıyacaksın.
Aşkı tanıyacaksın bir gün,
Kalbim kırılacak
Ve belki kıracaksın birilerini...
İyi bir tamirci ol kızım,
Çabuk onar kırdığın kalplere ve çaresiz kalma kendi kırık kalbine.
Sen şimdi kendi öykünü yazmaya geliyorsun.
Hayat iki seçenek sunuyor:
Ya payına düşen kederi parlatacaksın;
Ya da ömrünle iyi geçinmeye bakacaksın.
İkincisini tercih edersin umarım...
Bana öğretildiği gibi kızım;
Öğrendiğin çiçek adlarını unutma,
Kelebekleri kitap arasında kurutma,
Kin büyütme kalbinde ve incitme kimseyi...
Dilerim dünyaya geliş nedenini sen çabuk bulursun.yolun acık olsun....

Annen.. 

MİNİK ÖNLÜĞÜMÜZ , PATİKLERİMİZ

3 yorum


Minik ayaklarımız üşümesin yediklerimiz üstümüzü kirletmesin diye cicilerimizi aldık. 


20 Ağustos 2013 Salı

BİR BABANIN ANNELERİ KISKANDIRAN MEKTUBU

0 yorum


Elime alıp göğsüme yatırdığım şey, topu topu 51 santimetreydi. “İşte” dedim, kendi kendime “Hayal ettiğin şey bu”... Kafasını göğsüme yaslayıp, kımıl kımıl kımıldıyordu. O sırada başka bir faaliyet göstermemişti. Hatta bir süre sonra uyuyunca, kımıldanmaları da sona erdi. “Yaşıyor mu hala?” diye nefesini kontrol etme ihtiyacı duymuştum. Kızım ilk kez göğsümde uyuyordu. Uzun süredir baba olmayı hayal eden bir erkek olarak, hayallerimin gerçek olduğunu hissetmiştim, hatta emindim.


İtiraf edeyim, sonraları zaman zaman “ben bunu mu hayal ettim be?” dediğim zamanlar da oldu. Örneğin, hayal ettiğim şeyin gazını çıkartması için benim yardımıma da ihtiyacı yoktu (hatta gazı bile yoktu) ... Günde 20 kere altının değişmesi de gerekmiyordu. Hayallerimde uykusuzluktan gözlerimin yanması, neden ağladığını bilmediğin bir yaratığın ciyak ciyak kulaklarımı parçalaması ve benim bu duruma çare bulamamam, gibi bir durum hayallerimin hiç bir köşesinde yer almıyordu.


Mendebur, karımı da elimden almıştı. Ne zaman kafamı çevirsem annesinin memesinde “Cokur cokur” emiyordu... Emmediği zamanlarda ise gazını çıkartmak veya altını değiştirtmek için benim kucağıma geliyordu. Benim görevlerim bittiğinde, tekrar annesinin kucağına geçip, emmeye kaldığı yerden devam ediyordu. Tam karımla baş başa kaldım dediğim anlarda içerden “Haydi hemşerim acıktım!” veya “Altıma yaptım, ilgilenen yok mu?” anl***** gelen ciyaklamalar geliyordu. Eşim de “Hooop!” yavrusunun yanına tabii ki...


Ben, güzel bir ilişki yaşayan karımı ve kızımı dışarıdan seyrediyordum sadece... Ha, bir de onların ayak işlerini görüyordum, biteviye...


Evet anlamıştım artık “yalnızdım”!.. Bu iki kadın birlik olmuş, bana hayatımın kaç bucak olduğunu mahalle mahalle gösteriyorlardı. Baba olmak ne zordu be... “Kurduğun hayale bak, manyak herif” demiştim bir keresinde kendi kendime.


Üstelik bu küçük düşman(!) için kaygılanıyordum da... Kaygılanmak da öyle böyle değildi. Günümün büyük zamanını, onun geleceğini düşünerek, büyüyünce karşılaşacağı badireleri atlatmasını kolaylaştırmak için, baba olarak neler yapmam gerektiğini düşünerek geçiyordu. Daha kızım 1 yaşında bile değildi ve benim onun geleceğine katkılar yapmam gerekiyordu.


Baba olmanın keyifli yanlarını keşfettiğimde daha da acıdım kendime ve tüm babalara... İlk söylediği kelimenin “Baba” olması şeklinde gereksiz zaferlerin keyifleri veya hayatta kimseye yapamayacağım on bin tane şebeklikten sonra aldığım zoraki bir gülümsemeyle duyulan haz mıydı babalığın keyifli yanları yoksa... Allahım!..

HAYALLERİM BU MUYDU YAHU?

Derken kızım iki yaşlarına geldi. Ben bir süredir, her akşam ona masal anlatıyordum. En sevdiği masallar da içinde prenses ve prens olan masallardı. Ve o daima prensesle özdeşleştiriyordu kendisini. Ve bir gün o prensin kim olacağına da karar verdi: Prens bendim...


Bir anda prens olmak insana “Ne oldum?” durumu yaşatıyordu. Kızım beni “Perens” diye çağırıyordu artık. “Baba” dediğinde garipsemeye başlamıştım. Bununla birlikte, o günlere kadar en büyük müttefiği olan eşim de bir anda “Kötü cadı” pozisyonuna geçiş yapmıştı bile... Eee, her masalda bir de kötü karakter olmalı değil mi?


“SENİ SEVİYORUM BABACIĞIM!”

Vay be, baba olmak keyifli bir hal almaya başlıyordu galiba...


Birden, değişimler hızlanmaya başladı. Ufak ufak konuşmaların benim monoloğumdan çıkıp, sohbet haline gelmesi... Vizyona giren filmlere bakarken (isterse o hafta 8 Oscarlı bir film vizyona girmiş olsun) eğer bir çizgi film yoksa, canımın sıkılması... Uçurtma uçurmanın veya piknik yapmanın aslında çok da güzel aktiviteler olduğunun hatırlanması... Beraberce giyilecek kıyafetlere karar vermeler... Traş olurken kızımın “köpük operatörü” olarak bana yardım etmesi ve daha sonrasında öpücükleriyle kalite kontrolü yapıp, “Burada kalmış, burası batıyor” şeklinde rapor vermesi vs.vs.vs...

Bu yazı giderek kızımla ilgili yaşadığım güzelliklere doğru kayıyor galiba... Eyvah!.. Şimdi yer sınırlamasının ne kadar da can sıkıcı bir şey olduğunu anladım. Bu kadar kısa bir yerde ben nasıl baba olmanın ne kadar keyifli, ne kadar yeri doldurulamaz, ne kadar da “ne kadar bir şey” olduğunu anlatabilirim...

Kızım şu anda dört yaşında. En az 7-8 aydır haftasonu sabahları elinde çorabı ve hırkasıyla odama gelip, beni uyandırıyor (güne güzel bir başlangıç)... Anneyi uyandırmamaya çalışarak salona geçiyoruz (parmak ucu modu)... O günkü kahvaltıda krep mi omlet mi yemek istediğini söylüyor (lezzet)... O yumurtaları kırıyor ve karıştırma işlerini hallediyor, ben de ateş gereken yerleri hallediyorum. Sofranın hazırlanması tamamen ortak (işbirliği)... Anneyi kaldırıp, hep beraber kahvaltımızı yapıyoruz (iyi koca ve iyi evlat)... Annenin yoğun çalışması gereken bir haftasonu ise toplanması gereken masayı anneye bırakıp dışarı çıkıyoruz (uyanıklık)... Güzel bir tiyatro veya film bulup izliyoruz (sanatsal aktivite)... Karnımız acıkmışsa bir “bolkepçe aşevi” bulup, karnımızı doyuruyoruz (tutumluluk)... Gündüzü bir şekilde sonlandırıp evimize geri geliyoruz (kürkçü dükkanı)... Deliler gibi oyun oynuyoruz (dinlenme)... Annenin yaptığı süper leziz makarnalar eşliğinde, güzel bir çocuk filmi izleyip, koltukta uzanıyoruz (miskinlik)... Kızımın uyku saati geldiğinde odasına geçiyoruz ve ona bir hikaye kitabı okuyorum (edebiyat)... Uyku modundan çıkıp tekrar azma moduna geçme denemelerine, baba olarak karşı koymaya çalışıyorum (otorite denemesi)...

En sonunda onu öpüp iyi geceler diliyorum. Ve beni yanaklarımdan öpüp üç kelime söylüyor: “Seni seviyorum babacığım”...


Evet sahiden de hayaller gerçek olmuyormuş. Çünkü, ben böyle güzel bir şeyi hayal etmeye bile cüret edemezdim

19 Ağustos 2013 Pazartesi

DOĞUM ÖNCESİ BEBEK ALIŞVERİŞ LİSTESİ

0 yorum


Bebek bekleme bir heyecan onun için alışveriş yapmak ayrı bir heyecan şimdi ise kafam cidden allak bullak

hangisi daha uzun süreli kullanılır ?
hangisi daha iyidir ?
lazım mı gereksiz mi ? bu sorular kafamda zıp zıp zıplıyor. İnternet üzerinden şöyle bir liste buldum takibi de kolay olur diye düşünüyorum.

Bebek odası için ;

* Karyola ( beşik ,büyüyen yatak , park yatak , sepet )
* Gar dolap
* Şifoniyer
* Nevresim Takımı namı değer uyku seti
* Yastık
* Yorgan ( tercihen kuş tüyü)
* Lamba
* Oda termometresi
* Telsiz ( tercihe kalmış )
* Dönence

Bıcı Bıcı seanslarımıza özel ;

* Küvet
* Bebek banyo süngeri
* Bebek banyo filesi
* Bornoz , başlıklı havlu
* Alt değiştirme aparatı
* Temizleme havluları
* Bebek bezleri
* Alt değiştirme ve bakım yağı
* Tırnak makasları
* Fırça tarak seti
* Burun aspiratörü
* Kulak çubuğu
* pişik kremi tık tık
* Islak Mendil tık tık
* Şampuan ,sabun , bebek kremi
* Alt açma örtüsü Baby&Me tık tık
* Ateş Ölçer

Beslenme ihtiyaçları

* biberon ;  dr brown's tercih ettim tık tık
* Biberon fırçası
* Emzik ( tercihen ortodontik ) tık tık
* emzik kutusu tıktık
* Emzik zinciri

Gezmek için ;

* Bebek arabası (Ev bebek ve sizin şartlarınıza uygun ) burada
* Çanta
* Ev tipi ana kucağı burada
* Ana kucağı

Giyim için ; giyimlerimiz için tık tık

* ağız silme mendili ( 20 tane var )
* Hastane çıkışı burada
* Pijama
* Zıbın ( mevsime göre )
* tulumlar
* Alttan çıtçıtlı badiler
* Hırka , yelek
* Ev patiği
* Önlük
* ince kalın battaniyeler
* Atlet
* Şapka bere
* Çorap burada
* Önlük
* Patik tık tık
* Pratik Alt açma

Anne ihtiyaçları ;

* Hijyenik kadın pedi
* Gögüs pedi tık tık
* Gögüs kremi tık tık
* Emzirme sütyeni
* Hamile külodu
* Gögüs pompa seti
* Önden açılan gecelik yada pijama
* Terlik
* Emziren annelere özel çay


* kırmızılar bizim eksiklerimiz :) ve devamlı güncellenme halindedir.



GÖGÜS UCU KREMİ VE GÖGÜS PEDİ

0 yorum
Bugün kendime alışveriş yapmaya karar verdim hamilelikte ihtiyacım olduğunu düşündüğüm 2 ürüne artık sahibim 
ulaşmak isteyenler için Mompery ve kargo ücretsiz





Emziren annelerin en sık yaşadığı sorunlardan birisi gögüs ucu ağrısı ve çatlaklarına çözüm bulmak için geliştirilmiştir.
İçeriğinde % 100 doğal lanolin bulunur
Hiç bir katkı maddesi içermez
Emzirmeden önce silinmesine gerek yoktur
Her emzirmeden sonra uygulanması önerilir


Tek kullanımlık gögüs pedleri giysilerin altından görünmeyecek doğal yapıdadır
Pedlerin hijyen ve rahatlık amacı ile tek tek paketlenmiştir.





KIZIM'A

0 yorum


Şükürler olsun ki benim lesin , bedenim desin, sağlıklısın , binlerce kez şükürler olsun 
Rabbım kimsenin kucağını boş bırakmasın...


17 Ağustos 2013 Cumartesi

O ŞİİR

0 yorum







Bu iki bebek arasında doğduğunda da öldüğünde de aslında hiç bir fark yok
yeter ki ırk ayırmayalım insan olduğu için iletişim kuralım 



Afrikalı Bir çocuğun şiiri 2005 yılında En iyi şiir olmaya aday gösterilmiş.

Ve o şiir ; 



Doğduğumda Siyahtım.
Büyürken Siyahtım.
Güneşe Çıktığımda Siyahtım.
Korkunca Siyahtım.
Hastayken Siyahtım..
Öldüğümde Hala Siyahım...

Ve Sen Beyaz Çocuk...

Doğdugunda Pembesin.
Büyürken Beyazsın.
Güneşe Çıktığında Kırmızı.
Üşüdüğünde Mor.
Korktuğunda Sarı.
Hastayken Yeşil.
Öldüğündede Gri'sin.

Sen şimdi bana RENKLİ mi diyorsun???

AİLENİZE "BEBEK BEKLİYORUZ" DEMENİN YOLLARI

0 yorum



Şubat ayında bebek planı yaptığımızdan beri en çok araştırdığım konu sanırım bu oldu 
kime nasıl söylemeliyim ? 
nasıl plan yapabilirim ? 
güzel bir sürpriz olsun ama nasıl ? 

2 haziran günü öğrendim hamile olduğumu zaten haziran ayı sanki tam benim ayım hep bu ay da değişimler oluyor hayatımızda. (maşallah) 
Gecenin bir yarısı sürpriz mi kaldı direk eşime söyledim "hamileyim" diye kendim şokunu atlatamazken onu da şoka soktum detayları burada

Biz ailelere söylerken video ya kaydedip bu anı ölümsüzleştirmeye karar verdik ve inanın harika da oldu benim o şapşal yüzüm ayrı bir güzel hala keyifle izliyorum. 

Başka neler yapılabilir ? 

Bebek Kurabiyesi ; 
Evde kendiniz yada dışarıda yaptırıp ya size geldiklerinde ikram edebilirsiniz yada evlere kargo ile yollayabilirsiniz ? 

Kalp Atışları ;
Eğer varlığını erkenden öğrenmediyseniz bu kalp atışlarını her iki tarafa da dinletebilirsiniz 

Bebek yemeği ;
Aileyi eve toplayıp yemekte tabaklara küçük hediyeler , notlar ekleyebilirsiniz.





15 Ağustos 2013 Perşembe

16. HAFTA ANNECİM BABACIM SİZİ DUYABİLİYORUM

0 yorum


16. haftamız biterken.

Bu hafta inanılmaz keyifli geçti.
İçimde bitmek bilmeyen bir enerji ile geçirdim diyebilirim normalde eve gidip direk çekyata kendini atan ben ,
bu hafta sürekli ev toplama , temizlik yapma , yemek yapma derdine düştüm şaka değil bol bol yemek yaptım. 
ve yaz buz dondurmaya taktım kafayı bol limon ve portakal çocuk içimde ekşidi. 

arada kusmalarım bana çok normal geliyor sık sık olmasın her türlü kabul arada bir çok yormuyor beni. 




bu hafta en kötüsü ;
eşimin yeni işi oldu o işinden çok memnun ama nedense ben bu yeni işinden bile kendimi sorumlu tutuyorum. 
eski işine göre 1 saat daha geç çıkıyor , işe başladığından beri her akşam ağlıyorum. 

benim yüzümden o işe başladı.
ben istedim o işe gitmesini o işte çalışmasını
ben çok baskı yaptım sanırım 

eşime göre hava hoş işinden çok memnun ama bu hormonlarla ben hiç mutlu değilim 
normalde sinema da bile en duygusal sahne de asla ağlamayan ben çok ilginç çok fazla ağlıyorum. 

*Her sabah burnum tıkalı uyanıyorum güne öyle başlayıp öğlene doğru kurtuluyorum
*Damarlarım harita gibi çok net 
*Karnım da inanılmaz bir kaşınma söz konusu çatlak için bol bol nemlendirici sürüyorum


Ve sen ; 

* Bu haftalar da bizi duyabildiğini hatta klasik müzik dinlemen gerektiğini öğrendim ( ama ben sabahtan beri Müslüm gürses baba şarkılar albümünü dinliyorum elindeki jileti bırak öyle gel dünyaya )
* Kafanı daha sık hareket ettirebiliyorsun ( aman diyim dik başlı olma )
* 16 ile 20. haftalar arası tekmelerini hissebilirim ( bende bişeyler hissediyorum ama pek sevgili babacığın gazdır o gaz diyor )

14 Ağustos 2013 Çarşamba

CLEAN CARE FACIAL PEEL OFF MASK

0 yorum
İnsanın yengesi bayan kuaförü olunca bayramda yanına gittiğin de hediye olarak 
bakım kremleri , makyaj setleri yada cilt temizleme ürünleri alıyor.. 

Bu bayram da da flormar  peeling ve makyaj temizleme ürünü almış bana sağolsun aynı zaman da da far seti rengarenk hepsi harikaydı 

Aloe vera özü ve panthenol ile zenginleştirilmiş formül , cildin doğal dengesini korur , kir , toz ve ölü hücrelerden cildi arındırır jel ile cilde anında ferahlık hissi verir.


Çamur gibi görüntüsü ay bu da ney demenize vesile oluyor ama cilde sürünce gerçekten serinliği hissediyorsunuz 
ayrıca tabaka halinda çok kalın sürmezseniz soyulması çok daha kolay oluyor. 
Belli süre sonra ürün yüzünüzde kalıp oluyor kendiniz elle soyarak ölü cildinizi temizlemiş oluyorsunuz 

13 Ağustos 2013 Salı

BEN ANNE OLMASAYDIM EĞER ;

0 yorum
Topuksuz ayakkabılarla da şık olunabileceğini bilmeyecektim.

Hamileliğim esnasında 80′li kilolara kadar çıkıp kendi çapımda ilk defa bir alanda rekorumu kıramayacaktım.

O küçücük ellerle renkli kartonlardan yapılmış bir kâğıt parçasının bu kadar değerli olabileceğini öğrenemeyecektim.

Su almak için elimde kumanda ile buzdolabını açtığımda kumandayı buzdolabına koyacak kadar ya da evden çıkarken telsiz telefonu çantama atacak kadar kendimden geçmeyecektim.

Birinin canı yandığında ötekinin bu acıyı hissedebilmesinin sadece ikiz kardeşlerde olduğunu sanacaktım.

Sabahın köründe gözü kapalı mutfağa kadar gidip, süt ısıtıp yine gözü kapalı dönme yeteneğini kazanamayacaktım.

Üzümün çekirdeklerini tek tek çıkarmak için insanüstü bir uğraşa asla girmeyecektim.

Bir insanın gaz çıkarması kaka yapması beni bu kadar mutlu edemeyecekti.

Büyüdüğünde arkadaşlarınla birlikte partilerde Süper anne olarak eğlenmeyi hayal edemeyecektim.

Babanla belki daha az kavga edecek ama sevginin evlat denilen başka bir boyutuna giremeyecektik.

Sevginin böylesine karşılıksız olanını hiç tadamayacaktım.

Telaşsız sevişmenin hayalini kuramayacaktım.

Annemi bu kadar çok sevdiğimi anlamayacaktım.

Annesinden zorla ayırdılar diye “Uçan Fil Dumbo!” çizgi filminde böğürerek ağlamayacaktım.

Geceleri kesintisiz uyuyacak, hafta sonunda sabahları istediğim saatte kalkacaktım ama uyandığımda yanağıma konmuş minik ellerin sıcaklığı ısıtmayacaktı yüreğimi.

Çantamda sürekli bisküvi, ıslak mendil, bir adet oyuncak, düşer bir yerin kanar diye ayıcıklı yara bandı taşımayacaktım.

Acıyı geçiren öpücüğün gücüne inanmayacaktım.

38,5 derece ateş beni de yakıp kavurmayacaktı.

Yağmur sonrası çamurlu sularda zıplamanın keyfine varamayacak, sen bir lokma daha fazla yiyesin diye kalabalığın ortasında kafamda peçete dansı yapmayacaktım.

SEN OLMASAYDIN EĞER; yaşamın karmaşıklığını unutup tekrar basit yaşamayı öğrenemeyecektim.

SEN OLMASAYDIN EĞER; ben asla “anne” olmayacaktım. Bir çocuk doğduğu anda, bir anne doğarmış… Bu lafın doğruluğuna inanmayacaktım!

12 Ağustos 2013 Pazartesi

BEBEK ARABASI SEÇİMİ

2 yorum

Bebek arabası seçimi cidden çok zormuş. 
150 TL ile 3000 TL arasında araba seçimi yaparken bütçe düşünüyorsun sonra beğendiğin ürünün bana uygun olup olmadığını düşünüyorsun. 
Bizim kararımız da  % 90 bundan yana olacak henüz almadık ama özelliği kullanımı ve fiyatı bizim için uygun. 










1. Travel özelliği sayesinde ilk 6 ay boyunca ev tipi ana kucağı ile taşıma olasılığı yüksek.. 
aynı zaman da ister anneye dönük ister dışarı dönük kullanılabiliyor.

2. 6 ayın sonun da ise normal bebek arabası özelliği ile yine ister dışarı ister anneye dönük kullanımı mümkün. 

3-  yarı portbebe ( bunu ben uydurdum. ) yarı olması daha iyi kış ayları için örtüsü de tam bize uygun. 

Ürün genel özellikleri ise ; 

çift taraflı kullanım ile bebeği görme olasılığı 
Kol yüksekliği ayarlama
3 kademeli ayarlı sırt dayanağı
Çıkabilen ön bar özelliği 
5 nokta emniyet kemeri özelliği ve bebek baş korumaları
360 derece dönebilen ön tekerlek ve arka frenler
uzayabilen ön ayak özelliği 
Pratik takılabilen ayak rüzgarlığı 
Çift emniyet kilidi 
Bagaj da az yer kaplama özelliği 

Ana kucağı özelliği ; 

0/12 ay kullanım (0-13kg)
Daha uzun ve daha geniş 
Terletmeyen kumaş özelliği 
boyun başlık pilot emniyet kemeri 3 noktada 
Gerektiğinde çıkan boyun başlık 
Oturma ile yatma arası ( anne karnında duruş özelliği )
Üst koruyucu tente 
Tüm gelişmiş ülkelerde hastaneden çıkışta mecburidir.